25 Nisan 2014 Cuma

Dekorasyon Bütünlüğü

Salı akşamlarının, yeni sevilen dizisi Kurt Seyit ve Şura, Star Tv’de yayına girdi. Kurt Seyit ve Şura tanıtımını aylar öncesinden yapan Star Tv, hayliyle diziden beklentisi oldukça yüksek. Başrollerinde Kıvanç Tatlıtuğ ve Farah Zeynep Abdullah olunca da, beklentilerin bu denli yüksek olmasını kimse şaşırmıyordur, diye düşünüyorum. Dizinin geneli Rusya’da çekilmektedir. Kıvanç Tatlıtuğ, Rus ordusunda Yüzbaşı rütbeli olan Türk asıllı bir komutandır. Farah Zeynep Abdullah ise Rus zengin bir ailenin en küçük kızıdır. Bir balo da karşılaşan çift, hep duyduğumuz ve filmlerde izlediğimiz gibi birbirlerini ilk görüşte Aşık oluyorlar. Ve dizi başlamış oluyor.

Kurt Seyit ve Şura, senaryosunun ve oyuncularının yanında, dizinin çekildiği mekanların ve oyuncuların kıyafetlerinin dekorasyonları, herkes tarafından çok beğenildi. Eski tarihi köşklerde çekilen dizi, o dönemin koşullarına uygun bir şekilde yansıtabilmek için mekanlarda çok başarılı bir dekorasyon yapılmış. Oyuncuların kostümlerinde, o dönemin modern Rus kıyafetleri tarzında yapılarak, her şey birbiri ile bir bütün halinde tasarlanabilmiş.


Geçen gün diziyi seyrederken benimde dikkatimi, dizide yer alan sehpa çekti. Şura’nın annesinin ve Pedro’nun annesinin yer aldığı sahnede gösterilen sehpa, çok hoşuma gitti ve direkt dikkatimi çekti. Açıkcası buaralar evin salonuna orta sehpa almak  istediğimden, gerek dizilerde olsun, gerek sokakta dolaşırken, gördüğüm her sehpayı çok dikkat etmekteyim. Evin dekorasyon ve bütünlüğüne çok önem verdiğim için, Kurt Seyit ve Şura’daki sehpanın bile uyum içinde olması, beni ayrıca etkilemiş oldu.  

19 Nisan 2014 Cumartesi

Salcano Bisiklet İle Tüm Yollar Sizin

 salcano

Salcano bisiklet ile çocukluğunuzdan kalan bisiklet sevdasına yeniden yakalanacaksınız. Yağmur, çamur demeden pedal çevirdiğiniz o günlere yeniden dönmek istiyorsanız bu bisiklet tam size göre. Salcano'nun eşsiz bir modeli olan bu bisikleti küçük büyük herkse çok seviyor.

Evinizin Olmazsa Olmazı Sehpalar


Bir evin olmazsa olmazı çoktur. Kimi için halıdır olmazsa olmaz. Kimi için televizyondur ki kendi adıma bu kategoriye girmediğimi gururla söyleyebilirim, zira son birkaç yıldır evimde televizyon yok. (: Kimi içinse kitaplıktır bu olmazsa olmaz. Ama benim için kesinlikle sehpa.

Sehpa bir kere boşluk doldurandır. Ev dekorasyonu denildiğinde de boşluk doldurmak önemli bir etken. Yani ferah ferah eşyasız bir mekanı da tercih ediyor olabilirsiniz tabi ama yine de eminim ki bu ferahlık, tam olarak boş görünmek ile sadelik arasındaki ince bir çizgidedir.


Dolayısıyla ister sadelikten yana olsun, isterseniz bol eşyalı bir eviniz olsun, her şekilde sehpa salonunuz için işlevseldir. Kullanım şekline göre de birçok farklı modeli mevcut. Orta sehpa genellikle L koltuklar ya da büyük oturma grupları ortalarına konulmak için tercih edilirler örneğin. Zigon sehpa modelleri mesela daha çok yerden kazanmak ve bir misafir geldiğinde kullanılmak için tasarlanmıştır diyebiliriz. Ben orta sehpa kullanımından yanayım fakat zigon sehpa da artık adından mıdır bilinmez yine de bir çekici gelmiyor değil. (:



Kısacası sehpa, bir yapıştırıcıdır. Yeri geldiğinde misafirinizle aranızda bir köprü kurar, yeri geldiğinde ayaklarınızı uzatıp keyif yapacağınız bir eşya olur. Siz nasıl kullanırsanız artık. Ama yine de ayaklarınızı koymayın üstüne yahu, biz yemek yiyoruz onda. (: 

16 Nisan 2014 Çarşamba

Yeni Evimde Yeni Hayatım

Geçen ay ani bir kararla 8 yıllık evliliğimizi sonlandırdık. Eşimle ortak aldığımız bir karar sonucu boşanmaya karar verdik. 8 yıl boyunca iyi, kötü günlerimiz oldu. Ancak iyice anlaşamaz ve birbirimizin varlığından rahatsız olacak hale gelince en iyi yol ayrılmak gibi göründü. O zamanlar oturduğumuz evde eşim hala oturmaya devam ediyor. Bende iş yerime daha yakın olan farklı bir ilçeye taşındım. Ama insan yine de alışkanlıklarından kopamıyor. Hala arada birbirimizi arar ve hal, hatır sorarız.
 lambader


Kendi evimi tutunca ilk işim kendime güzel bir salon kurmak oldu. Biraz borcun altına girmiş olsam da kendime ne zamandır istediğim ama eşimi almaya ikna edemediğim duvar üniteleri bakmaya başladım. Eşim duvar üniteleri konusunda çok sorun çıkarıyordu. Şimdi rahat rahat salonda ayaklarımı uzatıp televizyon izleyebiliyorum. Bekar olmanın en güzel ve ilgi çekici yanlarından da birisi bu olsa gerek. Özellikle eşimin nefret ettiği için eve aldırmadığı lambader, şimdi odamın en güzel yerinde salonumu aydınlatıyor.

 duvar üniteleri
Lambader ve duvar üniteleri salonumun vazgeçilmezleri halini aldı. Özellikle yeni evimde neredeyse salonda yaşamaya başladım. Uyumak için yatak odasına kadar bile gitmiyorum. Lambader kaynaklı ışığı biraz kısıyorum ve gece lambasıymış gibi onu ayarlayıp yatıyorum. Lambader modellerine çok dikkat ederek seçtim ve tam istediğim gibi olması için çok özen gösterdim. İyi ki de bu modeli almışım. Gece lambası gibi kullanabilmem çok işime yarıyor. 

8 Nisan 2014 Salı

Apple Türkiye'deki İlk Mağazasını Açtı

Apple tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok fazla satan ve hatırı sayılır bir marka. Özellikle ülkemizde iphone marka telefonları ile çok yüksek bir satış grafiği var. Bu yüzden Apple şirketi daha fazla Türkiye’yi liste dışı tutamadı ve burada Zorlu Center’da ilk mağazasını 5 Nisan tarihinde açtı. Tüm dünyada ki Apple mağazalarına büyük benzerlik gösterse de iç dizayn ve dış dizayn olarak farklılıkları var. Özellikle Zorlu Center’ın meydan kısmına açılan mağazanın çatısında bulunan havuz sistemi ve buradaki aydınlatmalar kendine has olan özelliklerin başında geliyor.


İç dizayn olarak New York 5. Cadde’deki meşhur Apple mağazasına büyük benzerlik gösteriyor. Ancak burada da kendine has aydınlatma yöntemleri ile farklılık yaratılmış. Mağazanın duvarlarındaki led ekranlarda sürekli dönen Apple ürünleri hem tanıtım yapılmaya hem de mekanın iç yüzüne ayrı bir estetik katılmış. Bununla birlikte bu led ekranların yaptığı aydınlatma insan gözünü yormayacak şekilde tasarlanmışlar ki bu mağaza içerisinde dolaşan müşterilerin çok daha rahat etmesine olanak sağlıyor.

Türkiye’de ilk mağazasını açan Apple’ın ise müşterileri daha geçeden kapıda beklemeye başlamışlar. 13 saat önceden kuyruk oluşturmaya başlayan Apple tutkunlarının, mağazanın açılmasından çok memnun oldukları anlaşılıyor. Apple markasının ise Türkiye’deki mağaza sayısını 4’e yükseltmek istedikleri ve bu konuda çalışma yaptıkları söyleniyor. Özellikle ekonomideki çalkantılı bu dönemde teknoloji firmaları bir bir Türkiye pazarından çekilirken Apple’ın Türkiye pazarına girmek istemesi bir hayli ilginç.